biraz da benden

Sevgili kendim

11 Mayıs’ta dolunay varmış yine. Okumak isterseniz juno ve mor alevin yayınladığı yazıların bağlantılarını isimlerinin üzerine yapıştırdım. Tıklarsanız okuyabilirsiniz.

Bu ara dua hususunda sıkıntım var. Genel geçer dualar dışında çok özel bir dua geçmiyor içimden . Hıdrellezde daha önce önüme düşen duayı okudum burada dursun diye paylaştım. Ama Hıdrelleze özel bir ritüel yapmadım. Dilek yazmadım, bir yerlere bağlamadım. Geçen dolunay da kendimce yaptığım dolunay ritüellerini hiçbirine gitmedi elim.  Sanki birşey hepsini bırak dedi. Bıraktım.

Ne gelirse benim hayalimin, duamın ötesinde gelecek nasılsa ne gerek var ki sınırlamaya diye düşünüyorum sanırım.

Bu dolunay anladığım kadarıyla bilinçaltımızda ne varsa izin verdiğimiz ölçüde gün yüzüne çıkıp yüzleşecekmişiz (ben öyle anladım)

İçimden yine herhangi bir süreci izlemek gelmedi açıkçası. Bugün kandil ,yarın dolunay…

Bu ara tam bir şey okuyup ,yapıp tutunacakken aklıma Ramtha’nın “neye inanırsanız gerçekliğiniz o olur” sözü geliyor.  Okuyup geçiyorum. O yüzden bu ara burç yorumları vb şeyler pek bir havada duruyor bende… Ama yine de gökyüzünde ne var ne yok öğrenmek güzel. Başka başka şeylerde okumak, gelişmek, farketmek   ve kendi sınırlarını keşfetmek güzel.

Neyse madem yarınki dolunay bilinçaltını açığa çıkaracak – ki ben iki gündür deli gibi ne var ne yok kendi kendime deşmeye çalışıyordum. Sonunda dün gece rüyamdaki enfes bir yolculuktan aldım cevabımı:)  Kanırtacak bir şey yok, her şey vakti zamanında çıkacakmış karşıma, keyifle ve güvenle – benim de aklıma 21 Aralık’ta (2016) kendime yazdığım yazı geldi. Demek ki bloga geçme zamanı bu zamanmış.

O zaman yazayım…

*****

Sevgili Kendim;

Bugün 21  Aralık,yani en uzun gece… Yarın gündüzün ışığının karanlığı yendiği gün.Aydınlık daha uzun sürecek artık.

Bugüne kadar iyi kötü bir sürü şeyi yaşadık birlikte. Kötüsüyle de biz’dik, iyisiyle de. Hepsini yaşamasaydık bugün belki de burada olmayacak ve bu satırları yazamayacaktım.

Sevgili kendim:)) iyi ki varsın,iyi ki varız. Etrafımızda kendi seçtiğimiz, sevdiğimiz ve sevildiğimiz güzel insanlar var.

İçimize çekilmek istediğimizde bir başıma kalabileceğimiz evimiz, dizimizin üstüne örteceğimiz anneanne ve babaannelerimizin ördüğü renkli güzel battaniyelerimiz var.

Çocukluğun bakıp, durup sonra dönüp kendi çocukluğumuzu hatırladığımız güzel bir evladımız var. İyi ki var.

Uyurken, oynarken, ağlarken, komiklikler yaparken, dans ederken, uyumamak için direnip göz kapaklarının usulca düştüğünü gördüğümde tebessüm ettiğim sevdiğim, bal yanaklım, kiraz dudaklım, pamuk kalpli oğlum…

 

Bugüne kadar yapmak istediğin çok şeyi yaptın, biliyorum. Hepsini de çok severek yaptın. Hatalarını ve acılarını bile…Hepsinin sorumluluğunu alarak “yaptıysam ben yaptım kime ne”diyerek.

Bazen kendi canını en çok kendin acıttın. Vazgeçmek varken belki de sınırlarını keşfetmek istedin. Bu bazen oldu, bazen  olmadı. Çok zorladın, zorlandın.

Ama artık öğrendin değil mi? Biraz’ın bile yeterli olduğunu…

Zor bir yol oldu, olsun, zorluk da iyidir. Her daim aklında kalır bilgelik olur,deneyim olur.

Şimdi yol bitmese de, öğreneceklerin bitmese de en azından sen kendini biliyor, öğreniyor ve hatırlıyorsun.

Neyi sevdiğini, ne hissettiğini, ne istemediğini ve belki de ne istediğini…

Aldığın nefesin huzurunu, sakinliğini, keyfini, yalnız olmadığını…

Umarım aldığın dersler kalbinin en güzel yerlerinde durur. Hiç unutmaman, pardon, hep hatırlaman dileğiyle…

Bugün artık yüzünü güneşe dönme vakti olsun. İyileşme, şifalanma, dinlenme kısmı çok keyifliydi. Yarınların bunlarla birlikte daha da güzel olsun inşallah

İyi ki varsın…

 

indir

 

“Sevgili kendim” için 2 yorum

    1. Allah kabul etsin:) Dua konusunda yazmak istediğim şeyler var da henüz tam oturtamadım kafamda:) Dolunay bende de sakin geçti. Sanki hiç etkilememiş gibi.sakince, usul usul geçti gitti..

      Liked by 1 kişi

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.